Ana içeriğe atla

Bodrum’da Büyülü Bir Akşam Yemeği: Kocadon Restoran

Aklımın bir köşesinde, yolum Bodrum'a düştüğünde, mutlaka Kocadon Restoranda  yemek yemek hep vardı. En nihayetinde bu yaz gerçekleştirebilme fırsatı buldum. Güzel ambians, şık sunumlarla tattığımız muhteşem lezzetler ve de işinin ehli, güler yüzlü, ilgili garsonlar..... Açıkçası bu güzelliklerden  mahrum kaldığım yıllar için çok üzüldüm. Bu sezon sonunda kapılarını kapatabileceklerini duyunca bu üzüntüm daha da katlandı. Oysa şık bir akşam yemeği için bile İstanbul’dan kalkıp  bir hafta sonu kaçamağı için Bodruma gitmek çok kolay. Eloğlu Avrupa’nın bir köyünde 3-5 masalık bir yer açıyor, yemek yiyebilmek için aylar öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor ve bu şefler el üstünde tutuluyor. Bizde ise nedense kıymet bilinmiyor. Fastfoodlar, zincir restoranlar revaçta. Ünlü restoranlarda ortalama lezzetlere öyle cok paralar ödüyoruz ki...! Burada ise karşılığını buluyorsunuz, emin olun... Üstelik, makul fiyata açık büfe zeytinyağlılar ve balık da var, daha ne olsun...

Lütfen sizde,  sizin için özel bir kişiyle, güzel bir yemek deneyimlemek için mutlaka yolunuzu Kocadon’a düşürün ki, bu kaliteyi koruyarak yollarına devam edebilsinler.....
Kocadon ailesinin 1800 lü yılların sonlarında inşa edilen taşevleri, restore edilip 1987 yılında restoran olarak hizmete giriyor. Mutfak ise Hollandalı Ciska Aras’a emanet. Bahçe aydınlatması, fondaki müzik ve hatta su kuyusuyla büyülü bir atmosfer.....

Muhteşem Lezzetler

Efendim biz önden ahtapot ızgara, baby kalamar ızgara, kendi bahçelerinde yetiştirdikleri enginar kalbi ızgara, kabak çiçeği dolması ve de mücver yedik. Sunumları fotoğraflarda göreceksiniz zaten ama, ahtapotu burada yedikten sonra bugüne kadar yediklerim neydi diye düşünebilirsiniz. Izgara enginar kalbi yemeden ise asla masadan kalkmayın derim, ana yemekte ise lagos ve lüfer ızgara alıp, finali sorbe tabağı ile yaptık ve çok mutlu ayrıldık... benden söylemesi...!!!

NOT; Malesef korktuğum oldu ''Kocadon Restoran'' kapanmış... Ben herkesin bu deneyimi yaşamasını isterdim ama ekonomik kriz kaliteyi etkiliyor. Kaliteyi koruyamıyorsanız da sıradanlaşıyorsunuz. Sıradan fast-food bir restorana dönüşmektense kapanmayı tercih etmişler. İnşallah, bu ekibe sermaye sahipleri bir şekilde el verir de bizler  Bodruma her gittiğimizde bu güzelliği yaşamaya devam ederiz...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rumeli Kavağı'nda Balıkçı Kahraman

Şubat, mart aylarında soğuk sularda yağlanıp, iyice lezzetlenen kalkanlar sonunda balık tezgahlarını şenlendirdi. İstanbul’da en güzel kalkanı yiyebileceğiniz adreslerden biri, belki de birincisi Balıkçı Kahraman…Vedat Milor pirimizin dediği gibi, kalkanı bütün şekilde tandır yaparak pişiren balıkçılar için, İspanya’nın Bask bölgesine gitmenize gerek yok, Kahraman hemen yanı başınızda, Sarıyer, Rumeli Kavağı’nda… Kahraman işin mutfağında piştikten sonra1996 yılında açtığı bu yerde, kendisi gibi tüm çalışanları da Trabzonlu. Aile gelenekleriyle, dededen ve babadan öğrendiği yöntemlerle, deniz ürünlerini muhteşem pişirerek bizlerle paylaşıyor! Nisan başı bizde aile ritüelimizi gerçekleştirmek üzere Kahraman’dayız. Masaya gelen her şey çok lezzetli, soğanlı domates salatası tam da hatırladığımız gibi, yedikçe yiyesiniz geliyor. Lüks diyebileceğimiz restoranlarda yediğimiz dondurulmuş kalamarlardan sonra, burada hem tavasını, hem de ızgarasını yemek ayrı bir keyif. Yine balık

Mükellef Karaköy: Sarımsaksız Meyhane Konsepti

Mükellef Karaköy, ünlü TV şefi Arda Türkmen'in Karaköy'deki meyhane konseptli restoranı. Restoran bir otelin en üst katında konumlanmış, tahmin edebileceğiniz üzere çok güzel bir tarihi yarımada ve boğaz manzarasına sahip. Zevkli bir şekilde döşenmiş, ışıklandırma yeterli, çoğunluğu bembeyaz masa örtüleriyle kaplı masalarda oturma düzeni sıkışık da olsa rahat, ferah bir mekan. Ancak mekan ile ilgili iç mimarın hak ettiği bu övgüleri ne yazık ki aşçıya yönlendiremeyeceğim. Arda Türkmen bir şekilde meyhane mezelerini sarımsaksız yapmanın iyi bir fikir olduğuna inanmış. Yediğimiz her şeyin tadında bir eksiklik, bir ruhsuzluk var acaba nedir diye düşünürken, en önemli sebep olarak bunu saptadım. Belki karşısındakine kokma endişesiyle sosyal bir akşam yemeği deneyimlemek isteyen gruplar için iyi bir seçenek olabilir ama bana sorarsanız hem konsepti meyhane yapıp hem bu endişeyle hareket etmek oldukça saçma ve yersiz. Mekanda gerçekten mezeden çok rakı çeşidi var. Aklınıza g

İskoç Viskisi: Anlıyormuş Gibi Yapmak için Bilmeniz Gerekenler

Yakın zamanda üniversitemin mezunlar derneğinden sertifikalı viski tadım kursu konulu bir e-posta aldım. Konuya ilgi olduğunu varsayıp İskoç viskisi ile ilgili teorik değil ama 3.5 senedir Birleşik Krallık'ta Edinburgh isimli İskoç Pub'una 200m uzaklıkta yaşamanın ve Edinburgh ziyaretlerimin sonucunda edindiğim pratik bilgileri paylaşmaya karar verdim. Bu yazının sonunda ne yazık ki size sertifika vaad edemiyorum ancak anlıyormuş gibi yapmanızı sağlayacak bir takım temel bilgileri vaad ediyorum.  Single Malt İskoç viskisi genellikle tek bir malt'tan (genellikle arpa maltı) ve tek bir damıtım evinde (distillery) üretilmiştir. Harmanlanmış (blended) İskoç viskileri (Ballantine's, Bell's, Chivas Regal, Famous Grouse, Teacher's gibi) içimi daha kolay olduğu için dünyada daha popüler olsa da Single Malt'lar Scotch Whisky (İskoç viskisi whisky diye yazılır, whiskey öteki viskiler için kullanılır) denilince ilk akla gelenlerdir. Single Malt'ların rengi