Neler Gördüm Yedim

 BİR İTALYAN KLASİĞİ: FOCACCİA Biliyorsunuz artık herseyi bir telefona sığdırır olduk. Ama ben zaman zaman tarifleri not aldığım defterimi karıştırmayı çok seviyorum. Sayfaları çevirirken nereden, kimden yazdığımı hatırlamadığım focaccia tarifimi buldum. Pandemi günlerinin bana kazandırdığı en güzel alışkanlık, ekmeğimizin  kendi fırınımızda pişmesi... Focacciayı da bu tarifle bir kaç kez pişirmiştim, çok da beğenmiştik ama dedim ya evde uğraşmayı gereksiz buluyordum. Hatta bir furya halinde alınan ekmek makinelerini çok ekmek yeriz diye ben almamıştım. İyiki de almamışım, fırında gayet güzel oluyor. Yoğurma işlemi ise hem stres atmak, hem de kolları çalıştırmak açısından çok faydalı:)) Gelelim, İtalyanların pizza gibi tüm dünyaya hediye ettiği, ülkemiz ahalisinin de çok sevdiği focacia ekmeğinin yapımına... MALZEMELER 1- 3,5 su bardağı un 2- 1,5 su bardağı ılık su 3- 1 tatlı kaşığı tuz 4- 1 yemek kaşığı şeker 5- 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı 6- 3 dal taze biberiye 7- 3 dal taze kekik 8-

EFSANELERİYLE ÜNLÜ KIZ KULESİ İstanbul tarihine eşlik eden ve önemli simgelerinden biri olan ''Kız Kulesi''; nice şairlere, yazarlara, ressamlara ilham olmuş, tuvallerde ve şarkıların nağmelerinde ölümsüzleşmiş. Boğazın, Marmara Denizine yakın, Üsküdar Salacak açıklarında yer alan bu küçük bir adacığı hakkındaki ilk bulgular, MÖ 5. yy a kadar gitmekte. İstanbul'un Anadolu yakasından koparak oluştuğu düşünülüyor. Tarih boyunca gözetleme kulesi, boğazdan geçen gemiler için gümrük, deniz feneri, merasimlerde selamlama ve savunma atışlarının yapıldığı kule olarak hizmet vermiş, 1453 yılında İstanbul'un fethi sırasında Bizans'a yardım için gelen Venedik ordusu yerleşmiş. Bugün gördüğümüz kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih döneminde yapılmış olsa da yangın ve depremlerle büyük zarar görmüş, defalarca onarılmıştır. 1510 yılında küçük kıyamet de denilen İstanbul depreminden sonra Yavuz Sultan Selim zamanında onarımı gerçekleştirilmiş. 17. yy'd

 TAVADA KOLAY PATATES KAYGANA Çocukluğumdan bu yana bayılarak yediğim Karadeniz usulü, anne yemeği patates kaygana;  hem pratik, hem de çok lezzetli... Ana yemeğe eşlik edebildiği gibi çay saatlerinizde veya meze olarak keyifli sofralarda da tercih edebilirsiniz. Patates kızartması sevenlere ise az yağla yapılması sebebiyle daha sağlıklı bir seçenek olabilir. Yıllar önce İspanya seyahatimde yediğim ''patates tapas''a benzediğini görünce, hıımmm, anneciğim  bize tapas yapıyormuş  dedirtmişliği  de vardır:) Kenarları çok yayvan olmayan, yapıştırmaz bir tavanız ve düz bir kapak, çevirip arkasınıda pişirmeniz için çok kolaylık sağlayacak. Daha öncede bahsettiğim gibi bu ikili, Karadenizliler için olmazsa olmazdır ama düz bir tabak da işinizi görecektir.  MALZEMELER 1- 7-8 tane orta boy patates ( tavanızın boyutuna göre artırabilir veya azaltabilirsiniz) 2- 1 adet yumurta 3-  karabiber 4- 2 yemek kaşığı tereyağ 5- !/2 çay bardağı zeytinyağı 6- tuz YAPILIŞI Patateslerin kabuk

 NEFİS KREMALI TURTA Bu sefer turtamı  kremalı ve üzeri kapalı yaptım. Tadına bakanlar çok beğendi. Biliyorum ki Corona nedeniyle çok kilo aldık. Günleri, arkadaş toplantılarını artık hayal bile edemesek de çocuklarımıza hazır, abur-cubur gıda yedirmemiş oluruz. Hadi, hep beraber yapalım mı, ne dersiniz...? MALZEMELER TURTA HAMURU 1- 125 gr. tereyağ 2- 2 su bardağı un 3- 2 yumurta ( birinin sarısını üzeri için ayırın) 4- 1 çay bardağı pudra şekeri 5- 1 paket kabartma tozu 6- 1 paket vanilya KREMA 1- 1/2 lt.süt 2- 2 yumurta sarısı 3- 1 paket vanilya 4- 1 limon rendesi 5- 3/4 su bardağı şeker 6- 2 yemek kaşığı un, 1 yemek kaşığı nişasta YAPILIŞI Öncelikle kremayı hazırlamak için bir tencereye aldığımız vanilya dışındaki tüm malzemeleri, mikser yardımıyla iyice karıştıralım. Orta hararetteki ocakta karıştırarak pişirmeye başlayalım ve kıvam alınca ocağın altını kısarak karıştırmaya devam edelim. Vanilyasını da ekledikten sonra soğumaya bırakalım. Soğurken ara ara karıştırmanız kabuk bağla