Neler Gördüm Yedim

BEŞAMEL SOSLU FIRIN MAKARNA Sevdiğim, anneciğimden öğrendiğim yemek tariflerini sizlerle paylaşmaya gayret ediyorum. Benim fırın makarnama ise annem bayılır. Ne pişireyim dediğimde hemen fırın makarna diyeceğini bildiğimden malzemelerim her zaman hazırdır. İtalyanca ''bukatini'' denen ortası delik kalın spagetti, bizde fırın makarna olarak satılıyor. Nedense corona günlerinde herkes bu yemeği yaptı galiba, çünkü marketlerde bulabilmek pek mümkün olmadı. Evdeki stoklar tükendiğinde diğer makarna çeşitlerinden de denemedim değil, ama biz yine de klasik fırın makarna tarifinde ısrarlı olalım... MAZEMELER 1- 1 paket kalın çubuk fırın makarna 2- 3 bardak süt 3- 1 çay bardağı un 4- 3 yemek kaşığı tereyağ 5- 1/2 çay bardağı zeytinyağı 6- 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri 7- 1 yumurta 8- tuz İÇİNE 1- yarım demet maydanoz 2- 150- 200 gr. beyaz peynir veya sevdiğiniz herhangi bir peynir YAPILIŞI Bir paket makarnayı tuzlu su içerisinde haşlayıp süzelim

MİS KOKULU ÇİLEK REÇELİ Mayıs ayı tam çilek zamanı. Gerçi şimdi yaz-kış bulmak mümkün ama bugünlerde lezzeti, kokusu yerinde. Çilek reçeli sevmeyen var mıdır bilemem ama ben her çilek reçelini yiyemem. Hazır olanlarını ise ne eve sokarım, ne de kahvaltıya gittiğim yerlerde tadına bakarım. Mademki şekeriyle sağlığa zararlı, hiç değilse az miktarda gerçek, iyi bir şekerden yapılmış olsun, öyle değilmi...? Anneciğim dağ çileklerini temizler, geceden şekere yatırır, sabaha da pişirirdi. Hala da öyle yapar. Ben az miktarda yapmayı, taze taze yemeyi seviyorum. Bu nedenle mevsimi boyunca birkaç kez pişiriyorum. Çabucak yaptığım ve yiyen herkesin bayıldığı, şekerden baymayan, hafif mayhoş reçelimi size de anlatayım ki hiç beklemeden çabucak hazırlayın,  lezzetini deneyimleyin... Öncelikle dağ çileği bulmak zor olsa da marketlerde satılan çileğin küçük boyutta ve diri olanlarından almaya dikkat edin. MALZEMELER 1- 500 gr. çilek 2- 250 gr. şeker 3- 1 yemek kaşığı limon suyu 4-

SICAK, GEVREK SOKAK SİMİDİ Simide bayılırım ama hakiki ''sokak simidi''nin yeri başkadır. Hele de taş fırında pişmişse tadına doyum olmaz. Simitçinin sesini duyduğumda ''simit'' ten sonra gelen''çiiiyeeaaaa'' gibi çıkan sesin ne olduğunu hiç anlamasam da heyecanlanıp paramı hazırlamaya koyulurum. İstanbul boğazının güzelliğine karşı bir bardak çay eşliğinde yenen simidin yerini ne tutabilirki...? Hele de karşı kıyıya geçmek için binilen boğaz vapurunda martılarla paylaşılan simidin keyfini anlatmaya kelimeler yetmez. Aceleyle, evde kahvaltı yapmadan işe yetişilen günlerde kolay, ulaşılır, doyurucu ve ucuz oluşu nedeniyle ''memur simidi'' adı da verilir. ( Bknz. Simit tarihiyle ilgili bilgileri İstanbul Lezzetleri yazımızda bulabilirsiniz .) Her ülkenin hatta her şehrin, kendine özgü bir simit şekli ve lezzeti olduğunu biliyoruz. İzmir gezimiz de simit arabalarının üzerinde bizi gülümsetip mutlu eden '' Gevre

MUHTEŞEM PASTANE USULÜ POĞAÇA VE MİNİ PİZZA Kahvaltı alışverişlerinin gözdesi, işe gidenlerin sabah pastaneye uğrayıp ilk önce yöneldikleri iştah açıcı pastane pizzaları, eli hamur yoğurmaya alışan vakti bol bizler için artık çocuk oyuncağı... Mayaladığımız hamura şekil verip keyfine göre malzemeyle süsle, ver fırına:) Pastane aramadan kaliteli malzemeyle kahvaltıda, sahur yemeklerinizde çayınızın yanına sıcacık leziz poğaça, pizza hatta mini pideler... Korona korkusuyla bayramlaşmanın yasak olsuğu bir Ramazan Bayramı geçireceğiz ama sabah kahvaltımızı bayrama çevirebilmek için hamurlarımızı yoğurabiliriz...! MALZEMELER 1- 1 çay bardağı ılık süt 2- 1 çay bardağı yoğurt 3- 1 çay bardağı zeytinyağı 4- 1/2 paket yaşmaya veya 1 paket kurumaya 5- 1 yemek kaşığı şeker 6- 1 çay kaşığı tuz 7- 3-4 bardak un (kontrollü ekleyin) 8- 2 yumurta (birinin sarısı üzeri için ayrılacak) ÜZERİNE 1-  keyfinize göre peynir rendesi, zeytin, chery domates, sivri biber, sucuk, pastırma, ha

19 MAYIS ANISINA KANDİL SİMİTİ YAPALIM Bu yıl, 2 mübarek gün bir arada kutlanıyor. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ulusumuzun kurtuluşu için Milli Mücadele meşalesini yaktığı ve doğum günüm'' dediği 19 Mayıs 1919, yani  ''Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'' nın 101. yıldönümü.  Bugün, yani 19 Mayıs 2020' de Kadir Gecesiyle buluştu. Her ne kadar dışarı çıkamasak da kalplerimiz aynı coşkuyla atıyor. Balkonlarımızda, bahçelerimizde bayraklarımızla, İstiklal Marşımızı, Gençlik Marşımızı hepbir ağızdan söyleyerek, Atamıza ve şehitlerimize bu vesileyle bir kez daha dua ediyoruz... Bu günün anısına, geleneksel olarak her kandilde pastanelerde satılan kandil simidini evde yaparak sizlerle paylaşmak istedim. Malum, bugün sokağa çıkmak yasak...!!! MALZEMELER 1- 1 çay bardağı zeytinyağı 2- 2 yemek kaşığı tereyağ 3- 1 yemek kaşığı şeker 4- 1 çay kaşığı tuz 5- 3 yemek kaşığı yoğurt 6- 1 yemek kaşığı mahlep ( sevmiyorsanız şart değil)

NEFİS ANKARA TAVA Eski Ankara mutfağının en bilinen ve sevilen yemeklerinden biri olan Ankara Tavayla üniversite için başkentte olduğum yıllarda tanıştım. İlk yediğimde aman Allahım, burada normal pilav bilmiyorlarmı? Daha mı ucuz oluyor da bunu tercih etmişler? Ne de olsa öğrenci yemekhanesi işte (?) gibi 18 yaş dırdırlanmalarını sıklıkla yapardım. Ama, lakin, fakat gelin görün ki şu anda evimizin en sevilen ve sıklıkla yapılan lezzetleri arasında...:)) Ankara güveç, etli arpa şehriye pilavı isimleriyle de anılan pilav, başlıbaşına bir ana yemek. Bugün ne pişireyim derdine son...! Ben döküm tencere de yapıyorum, güveç gibi çok lezzetli oluyor. Hemen malzemelerimizi hazırlayalım ve işe koyulalım. Ne demişler ''erken kalkan yol alır''... MALZEMELER 1- 1 paket arpa şehriye 2- 500 gr. kuzu kuşbaşı 3- 1/2 su bardağı zeytinyağ 4- 1 yemek kaşığı tereyağ 5- 5-6 bardak kaynamış su 6- tuz YAPILIŞI Öncelikle kuzu etini ayrı bir tencerede pişirelim. Pilavımı

EVDE NEFİS BAZLAMA YAPALIM Genellikle hazır aldığımız bazlamayı yapmak o kadar kolay ki corona nedeniyle ekmeğimizi bile evde yapmaya başlamışken neden becerilerimiz arasına onu da katmayalım. Ayrıca hamur yoğurmanın medidatif etkisini de unutmayalım... Bize gereken sadece un, su, tuz ve maya. Malzemelerimizi hazırladıysak ölçüleri veriyorum. MALZEMELER 1- 4 su bardağı un 2- 1,5 su bardağı ılık su 3- 1 tatlı kaşığı tuz 4- 1 paket kuru maya veya 1/2 yaş maya 5- 1 yemek kaşığı şeker 6- şart değil ama 1 yemek kaşığı zeytinyağı (lezzet kaşığı :) YAPILIŞI Bir kapta şeker, ılık su ve mayayı karışrırıp 2-3 dakika kabarmasını bekleyelim. 3,5 bardak un ve tuzu karıştırıp ortasını havuz gibi açalım. Mayamızı havuza döküp unla karıştırmaya başlayalım ve kalan suyu ekleyerek yumuşak bir hamur yoğuralım. Üzerini bir kapak yardımıyla kapatıp ılık bir yerde 1 saat dinlenmeye alalım. Mayalanan hamuru un serptiğimiz tezgah üstünde 5-6 dakika hızlıca pürüzsüz oluncaya kadar yoğurup ha

EVDE NEFİS KOLAY LAHMACUN Yapılan bir araştırmaya göre halkımız, coronalı günlerde en çok lahmacun yemeyi özlemiş ve siparişlerde ön sıradaymış. Ama huzursuz bir şekilde şüphe içinde yiyeceğimize, herçeşit ekmeği, pidemizi yaptık lahmacun yapamazmıyız yani dedim ve işe koyuldum. Herkesin yapabileceği kadar kolay ama bir o kadar leziz lahmacunum, evdeki herkesten geçer not değil, ''şahane'' onayını aldı. Kaldı ki undan yapılan her şeye parmağını sallayıp '' cıs '' diyen Canan Karatay hocamız bile, lahmacuna geçit vermişken ne duruyoruz, hemen başlayalım değilmi...!!! MALZEMELER 1- hazır lavaş 2- 250 gr. kıyma ( ben herzamanki gibi dana etine 1/3 oranında kuzu ekleyerek çektiriyorum.) 3- Yarım demet maydonoz 4- 1 ortaboy domates 5- 1 ortaboy kuru soğan 6- 1tatlı kaşığı salça 7- karabiber, pulbiber, tuz 8- 1 adet sivri biber 9-  1yemek kaşığı zeytinyağ 10- 2 küçük diş sarımsak YAPILIŞI Marketlerde birçok firmanın lavaş ekmekleri mevcut.

ŞİFA KAYNAĞI İŞKEMBE ÇORBASI Ülkemizde adına özel olarak restoran açılan, besin değeri yüksek, şifa kaynağı çorbamız; aslında tüm Balkanlarda benzer şekilde, benzer isimle anılmakta. Tabi bunda, Osmanlı kültürünün tüm balkanlardaki hakimiyetinin rolü çok büyük. Makedonya ve Bulgaristan'da ''şkembe'', Yunanistan'da ''skembes'' denilen çorbayı içmenin bir saati yoktur. Sabah, öğle, akşam içildiği gibi gece eğlence dönüşü midelerini rahatlatmak isteyen müdavimler de soluğu işkembecide alırlarmış. En bilinen ve geceleri mutlaka uğranan Dolapderedeki ''Apik'' artık yok. Beyoğlu Tarlabaşında bulunan ''Lale İşkembecisi'' 1960 da kurulmuş. Balat'ta 1973 den bu yana hizmet veren ''Fetih İşkembe Salonu'', Etilerde ''Sarıhan'' ve Fatih Kıztaşındaki ''Paçacı Mahmut'' en bilinenleri olup ramazan ve corona izolasyon günlerinden sonra şikemperverleri beklemekteler... Eskide