Ana içeriğe atla

MİS KOKULU ÇİLEK REÇELİ

MİS KOKULU ÇİLEK REÇELİ

Mayıs ayı tam çilek zamanı. Gerçi şimdi yaz-kış bulmak mümkün ama bugünlerde lezzeti, kokusu yerinde. Çilek reçeli sevmeyen var mıdır bilemem ama ben her çilek reçelini yiyemem. Hazır olanlarını ise ne eve sokarım, ne de kahvaltıya gittiğim yerlerde tadına bakarım. Mademki şekeriyle sağlığa zararlı, hiç değilse az miktarda gerçek, iyi bir şekerden yapılmış olsun, öyle değilmi...?
Anneciğim dağ çileklerini temizler, geceden şekere yatırır, sabaha da pişirirdi. Hala da öyle yapar. Ben az miktarda yapmayı, taze taze
yemeyi seviyorum. Bu nedenle mevsimi boyunca birkaç kez pişiriyorum. Çabucak yaptığım ve yiyen herkesin bayıldığı, şekerden baymayan, hafif mayhoş reçelimi size de anlatayım ki hiç beklemeden çabucak hazırlayın,  lezzetini deneyimleyin...
Öncelikle dağ çileği bulmak zor olsa da marketlerde satılan çileğin küçük boyutta ve diri olanlarından almaya dikkat edin.

MALZEMELER

1- 500 gr. çilek
2- 250 gr. şeker
3- 1 yemek kaşığı limon suyu
4- 1/2 çay bardağı su

YAPILIŞI
Çileklerin yeşil yapraklarını temizleyip fazla hırpalamadan güzelce birkaç
kez yıkayalım. Şekeri ve yarım çay bardağı kadar suyu üzerine koyup ocağın altını açalım. Kaynamaya başlayınca orta hararette pişirmeye devam edelim. Üzerinde oluşan köpükleri alıp arada bir karıştıralım. Köpüklenmemesi için yarım çay kaşığı kadar tereyağı da koyabilirsiniz ama ben annem usulü köpüklerini topluyorum. Yaklaşık 40-45 dakika içinde reçelimiz gerekli kıvamı alacaktır. İndirmeden 10 dakika önce limon suyunu da ekleyelim. Reçelimizin kıvamı ne su gibi akıcı, ne de çok koyu olmalı. Soğuduktan sonra kavanoza alıp ağzını sıkıca kapayalım ve güneş görmeyen serin bir yerde saklayalım.
Fazla miktarlarda yapılan reçellerin hava alıp bozulmaması için konserve gibi sıcakken kavanoza koyup ters çevirerek soğumasını beklerseniz, daha uzun süre dayanacaktır.

AFİYET OLSUN...!!!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rumeli Kavağı'nda Balıkçı Kahraman

Şubat, mart aylarında soğuk sularda yağlanıp, iyice lezzetlenen kalkanlar sonunda balık tezgahlarını şenlendirdi. İstanbul’da en güzel kalkanı yiyebileceğiniz adreslerden biri, belki de birincisi Balıkçı Kahraman…Vedat Milor pirimizin dediği gibi, kalkanı bütün şekilde tandır yaparak pişiren balıkçılar için, İspanya’nın Bask bölgesine gitmenize gerek yok, Kahraman hemen yanı başınızda, Sarıyer, Rumeli Kavağı’nda… Kahraman işin mutfağında piştikten sonra1996 yılında açtığı bu yerde, kendisi gibi tüm çalışanları da Trabzonlu. Aile gelenekleriyle, dededen ve babadan öğrendiği yöntemlerle, deniz ürünlerini muhteşem pişirerek bizlerle paylaşıyor! Nisan başı bizde aile ritüelimizi gerçekleştirmek üzere Kahraman’dayız. Masaya gelen her şey çok lezzetli, soğanlı domates salatası tam da hatırladığımız gibi, yedikçe yiyesiniz geliyor. Lüks diyebileceğimiz restoranlarda yediğimiz dondurulmuş kalamarlardan sonra, burada hem tavasını, hem de ızgarasını yemek ayrı bir keyif. Yine balık

Mükellef Karaköy: Sarımsaksız Meyhane Konsepti

Mükellef Karaköy, ünlü TV şefi Arda Türkmen'in Karaköy'deki meyhane konseptli restoranı. Restoran bir otelin en üst katında konumlanmış, tahmin edebileceğiniz üzere çok güzel bir tarihi yarımada ve boğaz manzarasına sahip. Zevkli bir şekilde döşenmiş, ışıklandırma yeterli, çoğunluğu bembeyaz masa örtüleriyle kaplı masalarda oturma düzeni sıkışık da olsa rahat, ferah bir mekan. Ancak mekan ile ilgili iç mimarın hak ettiği bu övgüleri ne yazık ki aşçıya yönlendiremeyeceğim. Arda Türkmen bir şekilde meyhane mezelerini sarımsaksız yapmanın iyi bir fikir olduğuna inanmış. Yediğimiz her şeyin tadında bir eksiklik, bir ruhsuzluk var acaba nedir diye düşünürken, en önemli sebep olarak bunu saptadım. Belki karşısındakine kokma endişesiyle sosyal bir akşam yemeği deneyimlemek isteyen gruplar için iyi bir seçenek olabilir ama bana sorarsanız hem konsepti meyhane yapıp hem bu endişeyle hareket etmek oldukça saçma ve yersiz. Mekanda gerçekten mezeden çok rakı çeşidi var. Aklınıza g

İskoç Viskisi: Anlıyormuş Gibi Yapmak için Bilmeniz Gerekenler

Yakın zamanda üniversitemin mezunlar derneğinden sertifikalı viski tadım kursu konulu bir e-posta aldım. Konuya ilgi olduğunu varsayıp İskoç viskisi ile ilgili teorik değil ama 3.5 senedir Birleşik Krallık'ta Edinburgh isimli İskoç Pub'una 200m uzaklıkta yaşamanın ve Edinburgh ziyaretlerimin sonucunda edindiğim pratik bilgileri paylaşmaya karar verdim. Bu yazının sonunda ne yazık ki size sertifika vaad edemiyorum ancak anlıyormuş gibi yapmanızı sağlayacak bir takım temel bilgileri vaad ediyorum.  Single Malt İskoç viskisi genellikle tek bir malt'tan (genellikle arpa maltı) ve tek bir damıtım evinde (distillery) üretilmiştir. Harmanlanmış (blended) İskoç viskileri (Ballantine's, Bell's, Chivas Regal, Famous Grouse, Teacher's gibi) içimi daha kolay olduğu için dünyada daha popüler olsa da Single Malt'lar Scotch Whisky (İskoç viskisi whisky diye yazılır, whiskey öteki viskiler için kullanılır) denilince ilk akla gelenlerdir. Single Malt'ların rengi