GÜLLAÇ Osmanlı Sarayından günümüze ‘’güllü aş’’ zaman içinde ‘’güllaca’’ dönüşür ve ramazanın gülü olarak nitelendirilir. Hafifliğiyle, mideyi rahatlatmasıyla hatta diğer tatlılara göre az kalorisiyle ilk akla gelen ve çok tercih edilen güllacı bende sık yaparım. Bu güzelim tatlımızı yalnızca ramazana hapsetmeyi de haksızlık olarak görürüm. Sıcak yaz aylarında içimizi serinleten hafif bir tatlı yemek, kimi mutlu etmez ki...! Efendiimm, benim tarifime gelmeden önce ünlü güllaç markası ‘’SAFFET ABDULLAH’’ tan da bahsetmemek olmaz. 1878 Osmanlı-Rus savaşında Kırım’dan İstanbul’a göç eden Abdullah Efendi, 1881yılından itibaren güllaç üretimine başlar ve 40 yıl kadar devam eder. O’ndan sonra bir kırk yılda oğul Saffet Efendi işi devam ettirir. 1959 da kurumsallaşıp 1989 yılında da ‘’Saffet Abdullah’’ olarak markalarını tescil ettirirler. Bu gün 4. Kuşak işin başında ve İstanbul-Şehremini’ de başlayan serüven, Sultanbeyli’deki fabrikayla, İSO 22000:2005 Gıda Güvenliği ve Yönetim Sis
Gezi Yemek Eğlence Restoranlar