Neler Gördüm Yedim

 BİR İTALYAN KLASİĞİ: TİRAMİSU ''Beni neşelendir'' anlamında gelen tiramisu, tüm dünyada kabul görmüş bir italyan klasiği olup ülkemizde de pek bir seviliyor. Her ülke kendi meşrebine göre yorumlasa da Tiramisuyu İtalya da yemek bir başka oluyor tabiki. Ama ne yapalım şu Corona belasından hayırlısıyla bir kurtulalımda yine gideriz, yine yeriz diye umudumuzu yitirmeden benim tiramisunun tarifini vereyim. Hazır pasta tabanı keklerle yapan olsa da aslı İtalyanların yaptığı gibi Sawyer bisküvisiyle yapılıyor. Kedi dili diye de bildiğimiz bu bisküvileri marketlerde kolayca bulabilirsiniz. Hatta ''Savoiardi Ladyfingers'' İtalya'dan ithal olanları alırsanız, lezzetiniz onlarınkine yaklaşır. Benden söylemesi...! MALZEMELER 1- 400 gr. labne ya da mascarpone peyniri 2- 4 bardak süt 3- 1su bardağı şeker 4- 1 yumurta sarısı 5- 2 yemek kaşığı un 6- 2 yemek kaşığı nişasta 7-- 1 paket vanilya 8- 2 kahve kaşığı granül nescafe + 1 su bardağı sıcak su + 1 çay bardağı

 NOHUTLU MİSKET KÖFTE Ne zaman dolma ya da sarma yapsam, artan iç malzemesinden misket köfte yapıp dondurucuda saklarım. Yine aynı şekilde nohut pişirdiğimde de bir kısmını ayırırım. Böylece, ne yapsam acaba evde bir şey kalmamış dememize gerek olmaz. Çünkü hepimizin çok sevdiği misket köfteli nohut veya nohutlu misket köftemizi kolayca hazırlayabilirim. Sizin de kolayca anlayacağınız üzere, hangisinin miktarı fazla ise yemeğin ismi değişiklik gösteriyor. Ama bizim için hiç farketmiyor, kış günlerinde içimizi ısıtan iyi bir seçenek oluyor.  MALZEMELER 1- 2 su bardağı nohut 2- 250- 300 gr kadar kıyma ( ben herzamanki gibi 1/3 oranında dana etine kuzu karıştırıp çektiriyorum) 3- 1 adet ince kıyılmış soğan 4- 1-2 diş sarımsak 5- 1/2 çay bardağı pirinç 6- tuz 7- isteğe bağlı maydanoz 8- karabiber  9- nane 10- 1/2 çay bardağı un 11- 1/2 çay bardağı zeytinyağı 12- 1 yemek kaşığı domates salçası 13- isteğe bağlı 1 tatlı kaşığı acı pul biber YAPILIŞI Geceden nohutu ılık, tuzlu su ile ıslatalım

 HAMBURGER EKMEĞİ  Sizi bilmem ama ben, güzel yapılmış bir hamburger yemeyi severim. Hatta, yediğim yerlerden birkaç öneriyi daha önceki yazılarımda vermiştim. Corona nedeniyle, ikinci kapanmayı yaşadığımız bu günlerde ne yapalım, hamburgerimi de kendim yapayım bari dedim. Bunun için de öncelikle güzel bir hamburger ekmeği gerekiyor pek tabiki... Yine daha önceki yazılarımda verdiğim, pastane poğaça ve mini pizza tarifimle de yapılabilir bu ekmek, ama ben bu sefer hamuru tereyağıyla yoğurdum. Sonuç mu... bizim evdekilere göre mükemmel...!!! O halde gelelim tarifimize... MALZEMELER 1- 5,5 su bardağı un 2- 2 yumurta, birinin sarısı üzeri için ayrılacak 3- 1,5 su bardağı ılık su 4- 1 su bardağı ılık süt (1 yemek kaşığı kadar üzeri için ayırın) 5- 1 paket kuru maya veya 1/2 yaş maya 6- 1,5 yemek kaşığı şeker 7- 1 tatlı kaşığı tuz 8- 125 gr. oda sıcaklığında yumuşamış tereyağ 9- çeyrek çay bardağı zeytinyağ 10-  üzeri için susam YAPILIŞI Şeker, maya ve bir kaşık unu karıştırıp 1 su bardağı

 ''BREKKİE'' DE KAHVALTI Kruvasan, çok ilgimi çeken bir yiyecek olmamasına rağmen özellikle yurtdışı otel kahvaltılarında tazeyse yediğim bir çörekti. Ta ki Vedadat Milor, Moda'da yediği krurasanları pek bir övünce acaba benim kaçırdığım bir şey  mi var dedim ve kalktım hem kahvaltıyı hem de yürüyüşümü farklı bir rotada yapayım dedim. Hay demez olaydım, denedikten sonra aklımı başımdan alan bu kruvasanların müptelası oldum ki bu satırları yazarken bile Moda taraflarına yolumu düşüreyim de bu nefis tatları tekrar deneyeyim istedim. Pek çoğumuzun Fransız lezzeti olarak bildiği kruvasanın, aslında Avusturyalı olduğu ve hatta biz Türklerle alakalı olduğunu biliyormuydunuz...? Efendim Osmanlı, Viyana'yı iki kez kuşatıp alamayınca Avusturya'lılar ''kipferl'' adını verdikleri çöreklerini, Osmanlı İmparatorluğunun bayrağındaki ay şeklinde yapmışlar ve zaferlerini kutlamak için pişirmişler. Aya benzediği için de '' croissant'' adı veri

 MERAL TEYZECİĞİMİN SÜTLÜ TATLISI Canınız şöyle değişik, hafif, güzel bir tatlı mı istedi. İşte size sevgili Meral teyzeciğimden öğrendiğim, nefis sütlü meyveli tatlımızın tarifi. Sütlü tatlı severlerdenseniz, eminim vazgeçemediğiniz gözde tariflerden biri olacak...! Meral teyze de bu tarifin elmalı versiyonunu yemiştim ve hemen notlarımı almıştım. Kışın elmayla, yaz aylarında da şeftaliyle yapıyordum. Biliyorsunuz şeftaliyi çok seviyorum ve artık dondurup kış aylarında da  kullanıyorum. Ben bu sefer dondurulmuş şeftalilerle yaptım. MALZEMELER 1- 4 adet şeftali 2- 1 su bardağı şeker + 1 fincan şeker 3- 1 litre süt 4- 2 yemek kaşığı pudra şekeri 5- 3 yumurta 6- 4 yemek kaşığı un 7- 2-3 damla limon 8- 1 paket vanilya YAPILIŞI Öncelikle şeftalilerin kabuklarını soyarak dilimleyelim ve bir fincan şekerle pişirelim. 2-3 damla limon da damlatarak kıvam almasını sağlayalım. Pişirdiğimiz şeftalimizi ocaktan alarak fırına dayanıklı tart kabımıza dökelim.  Yumurta sarılarını süt, un ve şekerle ç

 NEFİS PRATİK''SUFLE''  Sufle genel olarak sıcak ve akışkan içiyle sevilip yendiği için misafirler için pek düşünülmez. Ben de suflesini beğendiğim yerlede kahve yanında yemeği sevdiğim için evde pek yapmıyordum. Ama, dünyayı saran Corona belasının ikinci atağı yaptığı bugünlerde bari suflemi de kendim yapayım, kahve keyfimi şenlendireyim dedim. Ev ahalisininde pek beğenmesi üzerine sizlerle paylaşayım dedim. MALZEMELER 1- 1 çay bardağı süt 2- 1 çay bardağı şeker 3- 1 çay bardağı zeytinyağı 4- 1 yumurta 5- 2 tepeleme yemek kaşığı kakao 6- 1 paket vanilya 7- !/2 paket kabartma tozu 8- 2 çay bardağı un 9- bitter ya da sütlü Nestle çikolata 10- 2-3 yemek kaşığı pudra şekeri 11-servis için isteğe bağlı dondurma, krema YAPILIŞI Öncelikle yumurta, şeker ve vanilyayı mikserle köpük köpük oluncaya kadar çırpalım. Süt, yağ ve kakaoyu ekleyerek çırpmaya devam edelim. En son un ve kabartma tozunu da koyalım ve mikserle karıştıralım. B karışımımızı iki şekilde pişirebiliriz. Ben si

 ÖLÜMSÜZ AŞKIN  KENTİ: VERONA Veneto bölgesinde, Adige nehrinin ikiye böldüğü bu Ortaçağ kenti, Venedik ile Milano arasında yer alıyor ve pek tabiki UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Shakespeare tarafından 15. yüzyılda kaleme alınıp ünü tüm dünyaya yayılan ölümsüz ve trajik aşkın kahramanları Romeo ve Jülyet'in doğum yeri olan şehirde 700 yıllık tarihiyle, Jülyet'in evini  göreceğimiz (Casa di Gullietta) için epeyce heyecanlıyız. Aslında, Shakespeare burada hiç yaşamamış ama Veronalı babasından duyduğu bu öyküyü kaleme almış. Evin avlusuna girerken ilk gözünüze çarpan, geçitteki yazılar olacak ama bunu ziyaret sonuna bırakın derim. Çünkü, bahçedeki Jülyet heykelinin önündeki kalabalık sırada yerinizi alsanız daha iyi olur... Benden söylemesi :)) Efendim heykel kuyruğunda sıra size gelinceye kadar ne yapacağınızı öğreniyorsunuz zaten, ama ben size buradan anlatayım ki ay ne dileyeceğim diye düşünüp durmayın...! Jülyet hanımın sağ göğsünü tutarak dileklerinizi tutuyorsun

DAMAK ÇATLATAN KABAK TATLISI Sonbaharın kendini iyiden iyiye hissettirdiği Kasım ayında manav tezgahlarını süsleyen bal kabaklarını görünce, güzel bir kabak tatlısı yapmanın zamanı geldi dedim. Ülkemizde bal kabağı, kış kabağı, kestane kabağı gibi isimlerle anılıp yararı saymakla bitmeyecek kadar çok olan kabakların değişik pişirme tarzlarına rastlayabiliyoruz.. Ama diğer tatlı çeşitlerine göre az kalorisiyle kilo ve kalori sorunu olanların gözdesi olduğunu söyleyebiliriz. Baklava gibi milli tatlılarımızdan olan ve sultan sofralarına layık kabak tatlımızı hemen hazırlamaya koyulalım ki daha fazla ağzımızın suyu akmasın değil mi...? MALZEMELER 1- 2 kilo balkabağı ( kabuğu soyulmuş ve dilimlenmiş) 2- 2 su bardağı şeker 3- 1 adet çubuk tarçın 4- 4-5 adet karanfil 5- bir kaç damla limon suyu 6- 1 çay bardağı su 7- 1 su bardağı havanda dövülmüş ceviz 8- inek ya da manda kaymağı YAPILIŞI Dilimlenmiş kabakların yarısını, tencereye tek sıra dizip üzerine bir su bardağı şekeri koyalım. Kabaklar

TOPİK Ermeni mutfağının gözbebeği olalan topik, aslında 50 gün kadar süren oruçlarında hayvansal gıda yemedikleri için sofralarının baştacıymış. Zamanla meyhane lezzetlerine dönüşen topik ya da diğer ermeni mezeleri, vejeteryanların da gözdesi olmuş. Ermeni nüfusunun ve meyhanecilerin giderek azalması ile zor bulunur olsa da gökkuşağı gibi rengarenk bir kültür mozaiği olan Anadolu mutfağında birbirinden etkilenen zengin sofra kültürü içinde yer almış. İpek ya da baharat yolu üzerinde yerleşen Ermenilerin mutfaklarında tarçın ve yeni bahar çok kullanılmış. Topik yapmayı bilmeyen kızlar evlenmek için pek tercih edilmez, kenarları işlemeli topik tülbentleri ya da mendilleri ise çeyizlerinin olmazsa olmazlarıymış... Geçenlerde masterchef programına da konu olan topik yapımına ben de bir el atayım ki orada burada iyi topik nerde yapılır diye aramayayım dedim. Çünkü bazı yerlerde neredeyse tatlı kıvamında yapıyorlar ki diğer baharatların tadını alamıyorsunuz. Bu arada en iyilerini Kurtuluş,

 BADEMLİ PERDE PİLAVI Lezzetinden önce görüntüsüyle gözlerimize bayram ettiren pilav, Siirt şehriyle anılsa da diğer yöreleremizin kendine  özgü perdelenmiş pilavları da bulunmakta. Daha önce bahsettiğim üzere anneciğimin yaptığı kuru yufkayla perdelediği veya tepsi böreği şeklinde yaptığı iç pilavlar örnek verilebilir. Ama perde pilav deyince fes şeklinde ve bademle süslü hamur içindeki tavuklu pilav akla gelir. Etkileyici bir hikayesi de vardır. Genellikle düğünlerde yapılıp iç pilavı bolluğu ve bereketi, fıstıkları kız, bademleri erkek çocuğunu, üzümleri tatlı günleri, baharatı acı günleri, dışındaki hamuru ise aileyi koruyan mahremiyet duvarını simgeler.  Misafir ağırladığımız sofralara hoş bir görüntü veren bu pilavın benim yorumumla olan tarifini sizlerle paylaşıyorum. Siz de yapın pişman olmayacaksınız...! MALZEMELER 1- 2 su bardağı baldo pirinç 2- 1 yemek tabağı kadar haşlanmış ve didilmiş hindi but -  göğüs eti (ben hindi tercih ediyorum ama pek tabiki tavuk da olabilir)  3-