Ana içeriğe atla

ŞİFA KAYNAĞI İŞKEMBE ÇORBASI

ŞİFA KAYNAĞI İŞKEMBE ÇORBASI

Ülkemizde adına özel olarak restoran açılan, besin değeri yüksek, şifa kaynağı çorbamız; aslında tüm Balkanlarda benzer şekilde, benzer isimle anılmakta. Tabi bunda, Osmanlı kültürünün tüm balkanlardaki hakimiyetinin rolü çok büyük. Makedonya ve Bulgaristan'da ''şkembe'', Yunanistan'da ''skembes'' denilen çorbayı içmenin bir saati yoktur. Sabah, öğle, akşam içildiği gibi gece eğlence dönüşü midelerini rahatlatmak isteyen müdavimler de soluğu işkembecide alırlarmış. En bilinen ve geceleri mutlaka uğranan Dolapderedeki ''Apik'' artık yok. Beyoğlu Tarlabaşında bulunan ''Lale İşkembecisi'' 1960 da kurulmuş. Balat'ta 1973 den bu yana hizmet veren ''Fetih İşkembe Salonu'', Etilerde ''Sarıhan'' ve Fatih Kıztaşındaki ''Paçacı Mahmut'' en bilinenleri olup ramazan ve corona izolasyon günlerinden sonra şikemperverleri beklemekteler...
Eskiden, evlerde yapımı tören halinde pek tantanalı şekilde icra edilirken, günümüzde marketlerden temizlenmiş  ve doğranmış olarak alıp yapmak oldukça kolay. Kolejen yapısıyla eklem ağrılarından, soğuk algınlığına her derde deva çorbamızı özellikle kış aylarında çok sever ve yaparım. İftar sofralarınızı şenlendirerek bağışıklığınızı güçlendirecek benim usul işkembe çorbamızı yapalım dedim...

MALZEMELER
1- 1kilo kadar temizlenmiş , doğranmış dana işkembesi
2- 3 kaşık un
3- 3 kaşık tereyağ
4- 4-5 diş sarımsak
5- 1 çay bardağı sirke
6- 1 limonun suyu
7- tuz
8- pul biber, nane
9- 4-5 su bardağı su

YAPILIŞI
Yıkadığımız işkembeleri, kokusu için yarım çay bardağı sirke koyduğumuz su içerisinde 1 saat kadar bekletelim. Anneciğim ise mısırunuyla ovarak
yıkar ki ben de bu işlemi yapıyorum. Düdüklü tencereye aldığınız işkembelerin üzerine çıkacak kadar
su koyup bu aşamada bir kuru soğanı soyarak içerisine atabilirsiniz. Soğan hem lezzet verecek hem de yine rahatsız edici kokusunu alacaktır. Bu arada unu 2 yemek kaşığı tereyağ ile bir tencerede kavuralım. Üzerine 1 bardak soğuk su koyup unu açalım. Daha sonra yarım saat kadar haşladığımız işkembelerin
suyundan da 2-3 bardak ekleyelim. Bir kevgir yardımıyla işkembelerimizi çıkarıp çorbamıza alalım. Kıvamına göre kaynamış su ilave edebiliriz. Bir çok yerde yoğurtla yapılan terbiyeyi ben pek sevmem. Sadece yumurta sarısı ve yarım limon suyunu çırpıp kesilmemesi için ılıştırarak çorbamıza ekleyelim. Kaynadıktan sonra tuzumuzu da koyalım.
Sarımsakları soyup ince ince kıyalım ve tuz ile iyice ezelim. Üzerine yarım çay bardağı sirke ile yarım limonun suyunu ekleyip bir sos kabına alalım ki sofrada herkes istediği ölçüde çorbasına koyabilsin. Kalan bir kaşık tereyağını eritip içerisine nane, kırmızıbiber koyup kaseler yada tencere üzerine dökelim. Ben bu işlemi misafirlerime sunum için kullanıyorum. Kendimiz içinse kaloriden tasarruf edip tereyağ koymadan, kırmızı pulbiber yada nane ilave ediyorum. Bir kasesi (200 gr.) yaklaşık 250 kalori olan nefis çorbamız, sarımsaklı sosuyla beraber hizmetinize amade....

AFİYETLER OLSUN...!!!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rumeli Kavağı'nda Balıkçı Kahraman

Şubat, mart aylarında soğuk sularda yağlanıp, iyice lezzetlenen kalkanlar sonunda balık tezgahlarını şenlendirdi. İstanbul’da en güzel kalkanı yiyebileceğiniz adreslerden biri, belki de birincisi Balıkçı Kahraman…Vedat Milor pirimizin dediği gibi, kalkanı bütün şekilde tandır yaparak pişiren balıkçılar için, İspanya’nın Bask bölgesine gitmenize gerek yok, Kahraman hemen yanı başınızda, Sarıyer, Rumeli Kavağı’nda… Kahraman işin mutfağında piştikten sonra1996 yılında açtığı bu yerde, kendisi gibi tüm çalışanları da Trabzonlu. Aile gelenekleriyle, dededen ve babadan öğrendiği yöntemlerle, deniz ürünlerini muhteşem pişirerek bizlerle paylaşıyor! Nisan başı bizde aile ritüelimizi gerçekleştirmek üzere Kahraman’dayız. Masaya gelen her şey çok lezzetli, soğanlı domates salatası tam da hatırladığımız gibi, yedikçe yiyesiniz geliyor. Lüks diyebileceğimiz restoranlarda yediğimiz dondurulmuş kalamarlardan sonra, burada hem tavasını, hem de ızgarasını yemek ayrı bir keyif. Yine balık

Mükellef Karaköy: Sarımsaksız Meyhane Konsepti

Mükellef Karaköy, ünlü TV şefi Arda Türkmen'in Karaköy'deki meyhane konseptli restoranı. Restoran bir otelin en üst katında konumlanmış, tahmin edebileceğiniz üzere çok güzel bir tarihi yarımada ve boğaz manzarasına sahip. Zevkli bir şekilde döşenmiş, ışıklandırma yeterli, çoğunluğu bembeyaz masa örtüleriyle kaplı masalarda oturma düzeni sıkışık da olsa rahat, ferah bir mekan. Ancak mekan ile ilgili iç mimarın hak ettiği bu övgüleri ne yazık ki aşçıya yönlendiremeyeceğim. Arda Türkmen bir şekilde meyhane mezelerini sarımsaksız yapmanın iyi bir fikir olduğuna inanmış. Yediğimiz her şeyin tadında bir eksiklik, bir ruhsuzluk var acaba nedir diye düşünürken, en önemli sebep olarak bunu saptadım. Belki karşısındakine kokma endişesiyle sosyal bir akşam yemeği deneyimlemek isteyen gruplar için iyi bir seçenek olabilir ama bana sorarsanız hem konsepti meyhane yapıp hem bu endişeyle hareket etmek oldukça saçma ve yersiz. Mekanda gerçekten mezeden çok rakı çeşidi var. Aklınıza g

İskoç Viskisi: Anlıyormuş Gibi Yapmak için Bilmeniz Gerekenler

Yakın zamanda üniversitemin mezunlar derneğinden sertifikalı viski tadım kursu konulu bir e-posta aldım. Konuya ilgi olduğunu varsayıp İskoç viskisi ile ilgili teorik değil ama 3.5 senedir Birleşik Krallık'ta Edinburgh isimli İskoç Pub'una 200m uzaklıkta yaşamanın ve Edinburgh ziyaretlerimin sonucunda edindiğim pratik bilgileri paylaşmaya karar verdim. Bu yazının sonunda ne yazık ki size sertifika vaad edemiyorum ancak anlıyormuş gibi yapmanızı sağlayacak bir takım temel bilgileri vaad ediyorum.  Single Malt İskoç viskisi genellikle tek bir malt'tan (genellikle arpa maltı) ve tek bir damıtım evinde (distillery) üretilmiştir. Harmanlanmış (blended) İskoç viskileri (Ballantine's, Bell's, Chivas Regal, Famous Grouse, Teacher's gibi) içimi daha kolay olduğu için dünyada daha popüler olsa da Single Malt'lar Scotch Whisky (İskoç viskisi whisky diye yazılır, whiskey öteki viskiler için kullanılır) denilince ilk akla gelenlerdir. Single Malt'ların rengi