Ana içeriğe atla

GARDA GÖLÜ & SİRMİONE


 GARDA GÖLÜ & SİRMİONE

İtalyanın en büyük gölü olan Garda kıyısındaki güzel ve sevimli kasaba, Italyanların emekli olup en çok yerleşmek istedikleri yermiş. Tabiki bu düşüncelerinde gölün yüzülebilir berrak suları kadar, termal otellerinin de büyük rolü var...!

Artık havasından mı, suyundan mı bilinmez ama, buranın insanları uzun yaşar, kalp krizi geçirmezlermiş. Yapılan incelemelerde hastalığı önleyen bir gen bulunmuş. Ne yapsak, bizde mi oraya yerleşsek acaba, diye düşünmedim değil...! İlk kurulduğunda balıkçı kasabası olan Sirmione, Veronanın güçlü ve yönetici ailesi olan Scaligari Ailesinin de yazlık olarak kullandığı yermiş.

Yaptırdıkları savunma amaçlı kale, kasabayı çevreliyor. Kaleden açılan zincirli asma köprüyle merkeze giriş yapılabiliyormuş. Hatta Maria Callas gibi, bizim ünlü sopranomuz Leyla Gencer'inde burada yazlığı varmış. Çünkü Scaligari Ailesinin Verona'daki arenasında sahneye çıkıyormuş. Daha sonra aile, La Diva Turca adıyla anılan ünlü sanatçımıza, Milanodaki ünlü La Scala'da da yer vermiş. Yani, Scaligari ailesinin divamızın muhteşem yeteceğinin dünyaca tanınmasında rolü çok büyük...


Merkezde, begonvilden neredeyse görünmez olan ev, tüm ziyaretçilerin gözdesi olsa da  kasabanın tamamı size güzel kareler vaaddediyor. En ünlü caddesi olan Vittorio Emanuele'de mağaza ve hediyelik eşya dükkanları da sizleri bekliyor olacak. Hele benim gibi tabak çanağa merakınız varsa çok sevimli olan dükkan, aklınızı başınızdan alacak. Gölde gezinti yapabilir, çevresindeki restoranlarda lezzetli yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Hangisini seçerseniz seçin, dondurmacıları asla es geçmeyin derim...

 Ben yazlık yerimi buldum...:)) Hava güzel, yemekler güzel, manzara güzel, gölde kuğularla yüzmek güzel, dondurma güzel, üstüne bir de termallerde günün yorgunluğunu atmak güzel...  Bu kadar çok ''güzel''i olan yerde üstüne hastalık önleyen ''gen'' de bedava...!!! 

E daha ne olsun, öyle değilim...???


Bu blogdaki popüler yayınlar

Rumeli Kavağı'nda Balıkçı Kahraman

Şubat, mart aylarında soğuk sularda yağlanıp, iyice lezzetlenen kalkanlar sonunda balık tezgahlarını şenlendirdi. İstanbul’da en güzel kalkanı yiyebileceğiniz adreslerden biri, belki de birincisi Balıkçı Kahraman…Vedat Milor pirimizin dediği gibi, kalkanı bütün şekilde tandır yaparak pişiren balıkçılar için, İspanya’nın Bask bölgesine gitmenize gerek yok, Kahraman hemen yanı başınızda, Sarıyer, Rumeli Kavağı’nda… Kahraman işin mutfağında piştikten sonra1996 yılında açtığı bu yerde, kendisi gibi tüm çalışanları da Trabzonlu. Aile gelenekleriyle, dededen ve babadan öğrendiği yöntemlerle, deniz ürünlerini muhteşem pişirerek bizlerle paylaşıyor! Nisan başı bizde aile ritüelimizi gerçekleştirmek üzere Kahraman’dayız. Masaya gelen her şey çok lezzetli, soğanlı domates salatası tam da hatırladığımız gibi, yedikçe yiyesiniz geliyor. Lüks diyebileceğimiz restoranlarda yediğimiz dondurulmuş kalamarlardan sonra, burada hem tavasını, hem de ızgarasını yemek ayrı bir keyif. Yine balık

Mükellef Karaköy: Sarımsaksız Meyhane Konsepti

Mükellef Karaköy, ünlü TV şefi Arda Türkmen'in Karaköy'deki meyhane konseptli restoranı. Restoran bir otelin en üst katında konumlanmış, tahmin edebileceğiniz üzere çok güzel bir tarihi yarımada ve boğaz manzarasına sahip. Zevkli bir şekilde döşenmiş, ışıklandırma yeterli, çoğunluğu bembeyaz masa örtüleriyle kaplı masalarda oturma düzeni sıkışık da olsa rahat, ferah bir mekan. Ancak mekan ile ilgili iç mimarın hak ettiği bu övgüleri ne yazık ki aşçıya yönlendiremeyeceğim. Arda Türkmen bir şekilde meyhane mezelerini sarımsaksız yapmanın iyi bir fikir olduğuna inanmış. Yediğimiz her şeyin tadında bir eksiklik, bir ruhsuzluk var acaba nedir diye düşünürken, en önemli sebep olarak bunu saptadım. Belki karşısındakine kokma endişesiyle sosyal bir akşam yemeği deneyimlemek isteyen gruplar için iyi bir seçenek olabilir ama bana sorarsanız hem konsepti meyhane yapıp hem bu endişeyle hareket etmek oldukça saçma ve yersiz. Mekanda gerçekten mezeden çok rakı çeşidi var. Aklınıza g

İskoç Viskisi: Anlıyormuş Gibi Yapmak için Bilmeniz Gerekenler

Yakın zamanda üniversitemin mezunlar derneğinden sertifikalı viski tadım kursu konulu bir e-posta aldım. Konuya ilgi olduğunu varsayıp İskoç viskisi ile ilgili teorik değil ama 3.5 senedir Birleşik Krallık'ta Edinburgh isimli İskoç Pub'una 200m uzaklıkta yaşamanın ve Edinburgh ziyaretlerimin sonucunda edindiğim pratik bilgileri paylaşmaya karar verdim. Bu yazının sonunda ne yazık ki size sertifika vaad edemiyorum ancak anlıyormuş gibi yapmanızı sağlayacak bir takım temel bilgileri vaad ediyorum.  Single Malt İskoç viskisi genellikle tek bir malt'tan (genellikle arpa maltı) ve tek bir damıtım evinde (distillery) üretilmiştir. Harmanlanmış (blended) İskoç viskileri (Ballantine's, Bell's, Chivas Regal, Famous Grouse, Teacher's gibi) içimi daha kolay olduğu için dünyada daha popüler olsa da Single Malt'lar Scotch Whisky (İskoç viskisi whisky diye yazılır, whiskey öteki viskiler için kullanılır) denilince ilk akla gelenlerdir. Single Malt'ların rengi