Yeniköy'de Arnavutköy Balıkçısı

Hakkında olumlu duyumlar aldığım,Yeniköy'de şube açtığından bu yana gitmeyi düşündüğüm Arnavutköy Balıkçısı’nı deneyimlemek nihayet kısmet oldu.

Yeniköydeki bir boğaz yalısını başka bir restoranla paylaşan Arnavutköy Balıkçısı'nın manzarası muhteşem, adı üstünde İstanbul Boğazı ne şiirlere konu olmuş. Yalının üst katında 20-30 kişiyi aynı anda ağırlayabilecek yalı tarzına uygun klasik döşenmiş odaları ve asıl restoran olarak nitelendirebileceğimiz bahçe kısmı ve sigara içmeyenler için oluşturulmuş küçük bir köşeden ibaret Arnavutköy Balıkçısı. Bu köşe yaz ayları için iyi olsa da, soğuk havalarda sıkıcı olabiliyor. Bu nedenle, yalının üst katında sigara içmeyen misafirleri ağırlayabilirler.

Genel olarak meze ve balıktan oldukça memnun kaldık. Girit ezme ve köpeoğlu başarılı, lüfer marin tam kıvamında, ince kıyım salatası çok güzeldi, Kabak çiçeği dolmasının pirinci diri sevmeme rağmen biraz çiğ kalmıstı, bir tık daha pişseydi mükemmel olabilirdi. Ahtopot ızgara ve kardes güveci çok beğendik, kalamar tava da tam kıvamındaydı. Deniz lüferinide pişiren şefi kutluyorum, kurutmadan çok iyi ızgara etmişti keyif aldık. Lakerda somon dan yapıldığı için yemek istemedik,bence iyi bir balıkçı restoranında torik lakerdası olmalı.
Mısır ekmeği lezzetli idi ama,aynı şeyi ekmek için söyleyemeyeceğim. Kızartılan ekmekler soğuk ve kurumuştu. Bence restoran sahipleri ekmek olayını gözden geçirmeliler, malum ekmek sever bir toplumuz. En ekmek yemeyenimiz bile balık görünce önce ekmeğini hazırlar. Balıkla ekmeğin özel ilişkisi 'BALIK-EKMEK diye bir sektör doğurmuştur ülkemizde....

Sonuçta garsonların servisi ve nezaketinden de bahsetmeden geçmeyeyim, havalar ısındığında, bir hafta sonu hem boğaz manzarasının keyfini daha iyi çıkarmak, hemde keyif aldığım lezzetleri tekrar deneyimlemek isterim, ama ekmek sepetini daha iyi bulmak ümidiyle...

Popüler Yayınlar