Ana içeriğe atla

TARİHİ SAFA MEYHANESİ

TARİHİ SAFA MEYHANESİ

Akıp giden zamana meydan okuyarak 1895’ler den günümüze kadar gelen ‘Tarihi Safa Meyhanesi’’, kendilerinin de dediği gibi ‘’meyhane adabıyla edeplenenlerin’’ iyi bildiği bir yer. Eski meyhane kültürünü yaşatıp sanki  ‘’safa lar getirdiniz, safa geldiniz dostlar’’ der gibi...
Yüksek tavanı, duvarlarda ki camekanlı dolapları, tam ortada sarkan görkemli avizesi ve hatta tablolarıyla geçmişin ambiyansını günümüze taşıyan meyhanede huzur ve muhabbet ön planda. Daha içeri girerken adeta duvarlara sinmiş anason kokusunu hissedecek ve büyülü havasıyla sarıp sarmalanacaksınız. Klasik meyhane lezzetleriyle birlikte derinden gelen Türk Sanat Müziği nağmeleri  ise keyifli sohbetlerinize eşlik edip kendinize acaba Yeşilçam Filmlerinin bir sahnesindemiyim dedittirecek...

Bina, demiryollarının Fransızlar tarafından işletildiği 1895 yılında yapılmış. Demiryolları işçilerinin akşamları lokal olarak kullandığı ve bir Rum meyhanecinin işlettiği mekanı, 1948 yılında ‘’Kızıltay Ailesi’’ devralır. Birçok romana ve filme de dekor olan Safa’ya gelmeden, günümüzde çok değişmiş olsa da Yedikulenin tarihi evlerine göz atıp belki zindanlarından gelen ‘’Genç Osman’’ın çığlıklarını hissedebilirsiniz.
Vedat Türkali’nin ‘’Bir Gün Tek Başına’’ adlı romanın kahramanı ‘’Kenan’’, bu bölgede trenden  inerek, demir yolları işçilerinin müdavimi olduğu bir meyhaneye gelir. Nedense acaba böyle bir yer gerçekten var mıdır diye düşündüğümü, Safa’yı görür görmez ise ‘’işte budur’’ dediğimi hatırlıyorum. Meyhane; ‘’Kabadayı’’ ,‘’Gönül Yarası’’ ve Cem Yılmaz’ın ünlü ‘’Av Mevsimi’’ filmlerine de sahne olur.
Saat 24’ü vurduğunda kapanma saatinin geldiğini anlayacağınız, duvar dolaplarında ‘’Klüp Rakısı’’nın ezici üstünlüğünü göreceğiniz Safa’da, duvarları süsleyen güzel kadının tablolarına da dikkat etmenizi öneririm. Kafanızı kaldırdığınızda nereye bakarsanız bakın, güzel bir kadının sizi izlediğini

göreceksiniz. (Tabii benim gibi meraklı biri, bu tabloların hikayesini öğrenmeden durabilir mi? Kaynağıma göre baba Süleyman Bey, hayranı olduğu bir yıldızın güzel yüzünü sürekli görebilmek için 1960 yılında tablolarını  yaptırır ve neredeyse tüm duvarlara asar. O yılların yerli yabancı tüm aktris resimlerini incelememe rağmen, net bir kanıya varamadım:))
Bugün, 10 yaşından bu yana babasının yanında bu kültürün içinde büyüyen  ve yaklaşık 85 yaşlarında olan Arif Kızıltay, kendisinden sonra mirası kızlarının devam ettireceğini söylüyor.

70’liğe Müzeyyen, 35’liğe Fahrettin Kerim (Yeşilaycılığıyla ünlü dönemin İstanbul valisi, belediye başkanı) denen ve geçmişten günümüze meyhane kültürünü yaşatan Safa’yı hala görmediyseniz, çok şey kaçırıyorsunuz demektir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Rumeli Kavağı'nda Balıkçı Kahraman

Şubat, mart aylarında soğuk sularda yağlanıp, iyice lezzetlenen kalkanlar sonunda balık tezgahlarını şenlendirdi. İstanbul’da en güzel kalkanı yiyebileceğiniz adreslerden biri, belki de birincisi Balıkçı Kahraman…Vedat Milor pirimizin dediği gibi, kalkanı bütün şekilde tandır yaparak pişiren balıkçılar için, İspanya’nın Bask bölgesine gitmenize gerek yok, Kahraman hemen yanı başınızda, Sarıyer, Rumeli Kavağı’nda… Kahraman işin mutfağında piştikten sonra1996 yılında açtığı bu yerde, kendisi gibi tüm çalışanları da Trabzonlu. Aile gelenekleriyle, dededen ve babadan öğrendiği yöntemlerle, deniz ürünlerini muhteşem pişirerek bizlerle paylaşıyor! Nisan başı bizde aile ritüelimizi gerçekleştirmek üzere Kahraman’dayız. Masaya gelen her şey çok lezzetli, soğanlı domates salatası tam da hatırladığımız gibi, yedikçe yiyesiniz geliyor. Lüks diyebileceğimiz restoranlarda yediğimiz dondurulmuş kalamarlardan sonra, burada hem tavasını, hem de ızgarasını yemek ayrı bir keyif. Yine balık

Mükellef Karaköy: Sarımsaksız Meyhane Konsepti

Mükellef Karaköy, ünlü TV şefi Arda Türkmen'in Karaköy'deki meyhane konseptli restoranı. Restoran bir otelin en üst katında konumlanmış, tahmin edebileceğiniz üzere çok güzel bir tarihi yarımada ve boğaz manzarasına sahip. Zevkli bir şekilde döşenmiş, ışıklandırma yeterli, çoğunluğu bembeyaz masa örtüleriyle kaplı masalarda oturma düzeni sıkışık da olsa rahat, ferah bir mekan. Ancak mekan ile ilgili iç mimarın hak ettiği bu övgüleri ne yazık ki aşçıya yönlendiremeyeceğim. Arda Türkmen bir şekilde meyhane mezelerini sarımsaksız yapmanın iyi bir fikir olduğuna inanmış. Yediğimiz her şeyin tadında bir eksiklik, bir ruhsuzluk var acaba nedir diye düşünürken, en önemli sebep olarak bunu saptadım. Belki karşısındakine kokma endişesiyle sosyal bir akşam yemeği deneyimlemek isteyen gruplar için iyi bir seçenek olabilir ama bana sorarsanız hem konsepti meyhane yapıp hem bu endişeyle hareket etmek oldukça saçma ve yersiz. Mekanda gerçekten mezeden çok rakı çeşidi var. Aklınıza g

İskoç Viskisi: Anlıyormuş Gibi Yapmak için Bilmeniz Gerekenler

Yakın zamanda üniversitemin mezunlar derneğinden sertifikalı viski tadım kursu konulu bir e-posta aldım. Konuya ilgi olduğunu varsayıp İskoç viskisi ile ilgili teorik değil ama 3.5 senedir Birleşik Krallık'ta Edinburgh isimli İskoç Pub'una 200m uzaklıkta yaşamanın ve Edinburgh ziyaretlerimin sonucunda edindiğim pratik bilgileri paylaşmaya karar verdim. Bu yazının sonunda ne yazık ki size sertifika vaad edemiyorum ancak anlıyormuş gibi yapmanızı sağlayacak bir takım temel bilgileri vaad ediyorum.  Single Malt İskoç viskisi genellikle tek bir malt'tan (genellikle arpa maltı) ve tek bir damıtım evinde (distillery) üretilmiştir. Harmanlanmış (blended) İskoç viskileri (Ballantine's, Bell's, Chivas Regal, Famous Grouse, Teacher's gibi) içimi daha kolay olduğu için dünyada daha popüler olsa da Single Malt'lar Scotch Whisky (İskoç viskisi whisky diye yazılır, whiskey öteki viskiler için kullanılır) denilince ilk akla gelenlerdir. Single Malt'ların rengi