ÜÇ YILDIZ ŞEKERLEME
ÜÇ YILDIZ ŞEKERLEME (Lohuk nedir, bilirmisiniz?)
1926 yılında Ahmet Fikri Dörtler’in başını
çektiği biri akraba üç yakın arkadaşın ‘’Üç Yıldız’’ adını verdikleri şekerci
dükkanı, kendi ürettikleri geleneksel tatları o yıllardan günümüze taşıyor. Babadan
oğula ve toruna geçen işletme, kurulduğu
günden bu yana Beyoğlu Balık Pazarının vazgeçilmezleri arasında... Ahmet Bey’in
oğlu Galatasaray Lisesini yatılı okuyan Feridun Dörtler’in tatlı anlatımıyla,
diğer ortakların çalışan olarak devam ettiklerini ama Üç Yıldız isminin kaldığını öğreniyoruz.
Yine Feridun Beyin hoş sohbetiyle öğrendiğimiz
unutulmaya yüz tutan ‘’Rum Çevirme Tatlısı’’nın hikayesini anlatmadan
geçemeyeceğim.
Un, su, şeker ana maddelerinin yanına
istenirse kaymak, bergamut veya vanilya da konup çevire çevire, döndürülerek yapıldığı
için bu adı alan tatlıyı, geçmişte İstanbul Rumları kahvenin yanına verilen soğuk
suyun içine bir tatlı kaşığı koyarlarmış. Eskiden boğaz ve adalardaki kafelerde bu
su içinde sunulan çevirme tatlısına ‘’denizaltı’’ derlermiş. Bir diğer adı olan ‘’lohuk’’(macun kıvamı) ise, argo dilde kızılan, sözünden dönen kişiler için kullanılan ‘’lavuk’’ a
dönüşmüş.
Ünlü Şair Can Yücel’in şiirine kadar giren
lohuk, bakın dizelerinde nasıl hayat bulmuş. Hapisten çıkan şair, Kınalıada’ya
gider ve manzaraya karşı içinde lohuk olan soğuk suyu içip dostu
Samaripa’ya şiirli
bir mektup yazar.
Sevgili dostum öyle göreceğim geldi ki seni
Burnumda tütüyorsun...
Ha, onu soracaktım
Sen hiç lohuk yedin mi?
Ben ki tatlı sevmem
Nefis bir şey!
Efendiiimm, atalarımız boşuna dememişler
‘’tatlı yiyelim tatlı konuşalım’’ diye, biz de eski tatların unutulmamasını ve
ağız tadımızın hiç bozulmamasını dileyelim...!